Yeni yılı biraz sönük olsa da bir arkadaşın evinde kutladık. Öğlene doğru da gazetemi almış, otobüse binmiş, biraz da uyku sersemi evimin yolunu tuttum. Yolun uzunluğundan gazete okurum genellikle müzik eşliğinde.
Bu şekilde gazetenin sayfalarını düzenlemekle okumak arasındaki savaşa dalmışken, yanıma yeni oturan 70lik bir bey gazetenin ismini sordu. “Taraf” olduğunu söylediğimde yüzünün rengi bir ekşidi ki hemen ardında da çizgisine katılıp katılmadığıma dair bir soru sodu ve zaten sohbetin kapısı açıldı.
Kendisi bir “CUMOK”, yani Cumhuriyet okuru. Bana çok anlamlı bir kısaltma olarak gelmese de nedense Cumhuriyet okurları bu kısaltmayı neredeyse övünerek kullanıyorlar. Belki gazetelerinden kaynaklı övüncü yansıtıyorlar ama dedim ya bu kısaltma bana öyle engin bir akıl işi gibi görünmedi hiç bir zaman. Neyse yukarıda da söylediğim gibi kendisinin CUMOK olduğunu yüzündeki gururlu bir ifade söyledikten sonra, Ahmet ALTAN’a, Yasemin ÇONGAR’a dair 70 yıllık birikimini de arkasına alarak kendince yanlış hatta suç sayılabilecek şeyleri sıralamaya başladı, hatta sıralamada “Enternasyonellik” dahi vardı. Otobüsteki sohbetin sonuna kadar kendisi dinletmeye çok hevesliydi ama karşısındaki de sonuçta 25 yaşın sabırsızlığını barındıran ben, bir yerden sonra iki üç kere lafını balla kesmek zorunda kaldım; pek hoşuna gitmedi ama tek taraflı konuşmak, kendi değişmez doğrularını başkalarının değişebileceğini kesin olarak varsaydığı doğrularına rakip olarak dikta etmek bende her zaman bir sabırsızlık hissi uyandırmıştır. Hatta alttan, kendince inca laf sokmalarına dair sessiz kalmama rağmen, böyle bir konuşma hevesine sessiz kalamadığımdan dediğim gibi iki üç kere sözünü bölmek zorunda kaldım.
20 dakikalık sohbet boyunca, Taraf üzerine yüzeysel de olsa tartıştık, hatta karşı koltuklardakiler de en azından kulak kabartarak bize katıldılar. Dediğim gibi Taraf üzerine konuştuk, Aktütün baskınına da geldi konu, Taraf’ın iddia olunan Soroscu ve/veya Fettullahçı sermayesine de. Kendisine her ne kadar, gazeteyi okumadan konuşmamak gerektiğini söylesem de, ısrarla kendisinin güvenerek okuduğunu belirttiği yazarların sözlerini baz alarak sıraladıkça sıraladı. Ben de neredeyse kapanma eşiğine gelmiş, çalışanlarının maaşlarını ödemekte zorlanan, banka kredisi kesilmiş, ilan Okumaya devam edin